TSRS-2’ye Göre Karbon Kredileri: Şirketler için Öne Çıkanlar ve Bilinmesi Gerekenler

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS)-2, şirketlerin emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda kullandıkları karbon kredileri hakkında şeffaf açıklamalar yapmasını zorunlu kılıyor. Bu durum, karbon kredilerinin iş dünyasında daha fazla dikkat çekmesine yol açarken, doğru kullanım ve etkinlik konularını da gündeme taşıyor. Science Based Targets initiative (SBTi) tarafından hazırlanan teknik rapor, karbon kredilerine ilişkin kritik noktaları detaylı bir şekilde ele alıyor. Gelin, bu rapordan elde edilen öne çıkan başlıklara bir göz atalım:

1. Katkısallık ve Etkinlik

Karbon kredilerinin yalnızca, ek katkı sağlayan yani proje faaliyeti olmadan gerçekleşmeyecek emisyon azaltımlarını temsil etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ancak, bazı projelerin katkısallık kriterlerini karşılamadığına dair eleştiriler bulunmaktadır. Şirketlerin bu nedenle yüksek kaliteli projeleri tercih etmesi önemlidir.

2. Emisyon Azaltımı ile İlgili Belirsizlikler

Karbon kredilerinin güvenilir olması için sağlam bir ölçüm yöntemiyle emisyon azaltımlarını doğrulaması gereklidir. Ancak, metodolojik eksikliklere sahip bazı projeler, bu gereklilikleri karşılayamamaktadır. Bu durum, kredilerin güvenilirliği konusunda soru işaretleri yaratabilir.

3. Kaçak (Leakage) Riski

Bazı karbon kredisi projeleri, bir bölgede sağlanan emisyon azaltımının başka bir bölgede emisyon artışına neden olabileceği riskini taşır. Örneğin, ormansızlaşmayı önleme projeleri, başka bir bölgede ağaç kesiminin artmasına yol açabilir.

4. Kalıcılık (Permanence)

Karbon azaltımlarının uzun vadede sürdürülebilir olması önemlidir. Ancak, özellikle orman koruma projelerinde, yangın ya da yasa dışı ağaç kesimi gibi nedenlerle bu azaltımların kalıcı olmadığı görülmektedir.

5. Karbon Kredilerinin Stratejik Kullanımı

Şirketlerin karbon kredilerini doğrudan emisyon azaltımı yerine bir dengeleme aracı olarak kullanması eleştirilmiştir. Bu yaklaşım, net sıfır hedeflerine ulaşmayı geciktirebilir. Kredilerin yalnızca bir destek mekanizması olarak kullanılması, doğrudan emisyon azaltımı çabalarının yerini almamalıdır.

6. Yüksek Kaliteli Kredilerin Önemi

Katkısallık, kalıcılık, şeffaflık ve bağımsız doğrulama gibi kriterleri karşılayan yüksek kaliteli karbon kredilerine yönelmek, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine daha sağlam adımlarla ulaşmalarını sağlar.

7. Kamuoyu ve Düzenleyici Çerçeve

Raporda, karbon kredilerine yönelik düzenlemelerin ve kamuoyu incelemesinin artırılması gerektiği belirtilmektedir. Bu, şirketlerin kredilere ilişkin iddialarını daha güvenilir hale getirecektir.

Sürdürülebilir bir gelecek için, şirketlerin sadece karbon kredilerine değil, doğrudan emisyon azaltımına odaklanması gerektiğini unutmamalıyız.